English - Turkish
Definition of really, certainly, indeed, exactly, even in English Turkish dictionary
- truly
- Tam anlamıyla
- truly
- içtenlikle/gerçekten
- truly
- hakikat
Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.
-I really, truly believe that.
Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.
-It's a truly difficult problem to resolve.
- truly
- gerçekten
Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.
-The artistic beauty of the garden is truly amazing.
Zamanın öfkenin ilacı olduğu gerçekten söylenilmektedir.
-It is truly said that time is anger's medicine.
- truly
- tam olarak
- truly
- tam
- truly
- içtenlikle
İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.
-I sincerely, truly believe that.
- truly
- sadakâtla
- truly
- doğru olarak
- truly
- sadakatle
- truly
- tamamen
- truly
- içten
İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.
-I sincerely, truly believe that.
- truly
- hakikaten
Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.
-It's a truly difficult problem to resolve.
Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.
-I really, truly believe that.
- truly
- kanunen
- truly
- doğrulukla
Related Terms
English - English
Definition of really, certainly, indeed, exactly, even in English English dictionary
- {a} truly
really, certainly, indeed, exactly, even
Hyphenation
really, certainly, indeed, exactly, e·venPronunciation
Resimler
History
Favorites