Çocuk çabucak öğreniyor.
- The child is learning quickly.
Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
- Let's complete this picture quickly.
O, hızla yaşlanıyordu.
- She was aging quickly.
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
- The argument quickly got out of control.
Umarım İspanyolcam hızlıca gelişir.
- I hope my Spanish improves quickly.
Aradığı kelimeyi bulmak için sayfayı hızlıca taradı.
- He quickly scanned the page for the word he was looking for.
Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
- At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
O, şık bir şekilde giyinmişti.
- She's smartly dressed.
Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.
- I need it as quickly as possible.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
- At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek.
- We will all die, some quickly, others will take their time.
Biz onu oldukça hızlı şekilde onardık.
- We fixed that pretty quickly.
Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız.
- We have to move very quickly.
Koşabildiğim kadar hızlı koştum.
- I ran as quickly as I could.
İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı.
- The Senate acted quickly to approve the treaty with Britain.
... happening very quickly over the next five years. ...
... devotes quickly realized that these thermal springs have therapeutic ...