Kitabın yayınlanması yazarın doğum günü ile aynı zamana denk getirildi.
- Publication of the book was timed to coincide with the author's birthday.
Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
- I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
Kale restore edildi ve halka açık.
- The castle has been restored and is open to the public.
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
- Tom never sings in public.
Bu çevrede umumi bir telefon var mı?
- Is there a public phone around here?
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
- Is there a public toilet in this building?
Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
- Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.
- Public opinion polls are barometers of confidence in the government.
Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
- Couples don't usually hold hands in public here.
Ben bir genel liseye gittim.
- I went to a public high school.
Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın.
- You should assume that anything you do online is public.
Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.
- All the elements of a data structure are public by default.
Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır.
- A fan page is always public.
Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
- Couples don't usually hold hands in public here.
Neden dilinizi halk içinde konuşmaktan hoşlanmıyorsunuz?
- Why don't you like to speak in your language in public?
Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.
- Tom sometimes picks his nose in public.
Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın.
- If you want to get elected, you're going to have to improve your public image.
Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
- This national treasure can be seen by the public only once a year.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
- Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
- Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
- Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
- Please refrain from smoking in public places.
Bu bahçe halka açıktır.
- This garden is open to the public.
Halka açık yerleri temiz tutalım.
- Let's keep public places clean.
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
Yayın tarihi ilan edilmedi.
- No publication date was announced.
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
Bush and Blair stand condemned by their own publics and face imminent political extinction.
He's used to speaking in public.
- He is used to speaking in public.
He is used to speaking in public.
- He's used to speaking in public.
... shows, over 50 radio shows, and in publications such as ...