Tom şaşkına uğramış olmalı.
 - Tom must've been astonished.
Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.
 - His admission that he had stolen the money astonished his family.
Tom çok şaşırmış görünüyor.
 - Tom looks astonished.
Onların yaralarını gördüğümüzde şaşırmıştık.
 - We were astonished when we saw their wounds.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
 - The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
 - The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Tom afallamış gibi görünüyordu.
 - Tom seemed to be astonished.
Onun başarısız olduğunu duyduğumda afallamıştım.
 - I was astonished to hear that he failed.