plural form of remain

listen to the pronunciation of plural form of remain
English - Turkish

Definition of plural form of remain in English Turkish dictionary

remains
{i} kalıntılar

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

remains
artıklar
remains
{i} izler
remains
kalıtlar
remains
yığıntı
remains
ceset kalıntısı
remains
kalanlar
remains
yemek artıkları
remains
döküntü
remains
artık
remains
ölünün kemikleri
remains
kalıntı

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

remains
ceset
remains
ölü

Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır. - When only death remains, the last resort is to beg for food.

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. - Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

remains
kal

Sorun çözülmeden kalır. - The problem remains to be solved.

Otel kış boyunca kapalı kalır. - The hotel remains closed during the winter.

remains
(isim) izler
English - English
remains
plural form of remain

    Hyphenation

    plu·ral form of re·main

    Turkish pronunciation

    plûrıl fôrm ıv rimeyn

    Pronunciation

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv rēˈmān/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv riːˈmeɪn/
Favorites