plural form of remain

listen to the pronunciation of plural form of remain
الإنجليزية - التركية

تعريف plural form of remain في الإنجليزية التركية القاموس.

remains
{i} kalıntılar

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu. - Human remains were found during the excavation.

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

remains
artıklar
remains
{i} izler
remains
kalıtlar
remains
yığıntı
remains
ceset kalıntısı
remains
kalanlar
remains
yemek artıkları
remains
döküntü
remains
artık
remains
ölünün kemikleri
remains
kalıntı

Orada kalenin kalıntılarını hâlâ görebilirsin. - You can still see the remains of the fortress there.

Antik uygarlıkların kalıntılarını korumaya çalışmalıyız. - We must try to preserve the remains of ancient civilizations.

remains
ceset
remains
ölü

Akbabalar tarafından gagalanan ölü bir geyik, diğer hayvanlar tarafından kısmen yenilmiş kalır, o tür çürümüş ete leş denir. - A dead deer being pecked by vultures, remains partly eaten by other animals, that sort of rotten meat is called 'carrion'.

Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır. - When only death remains, the last resort is to beg for food.

remains
kal

O, prensiplerine sadık kalıyor. - He remains loyal to his principles.

Otel kış boyunca kapalı kalır. - The hotel remains closed during the winter.

remains
(isim) izler
الإنجليزية - الإنجليزية
remains
plural form of remain

    الواصلة

    plu·ral form of re·main

    التركية النطق

    plûrıl fôrm ıv rimeyn

    النطق

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv rēˈmān/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv riːˈmeɪn/
المفضلات