ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
Turkish - English
come out

The stars come out at night. - Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.

However long you try to hide it, the lies will come out anyway. - Ne kadar saklamaya çalışırsan çalış, yalanlar her zaman ortaya çıkar.

{f} surfacing
arisen

This question has often arisen. - Bu soru sık sık ortaya çıktı.

Some unexpected difficulties have arisen. - Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

arose

Then arose the question of where we were to get the necessary machinery. - Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.

Confusion arose from the accident. - Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.

arise

Bribes are something that arises in conjunction with power organizations. - Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.

The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions. - Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.