ordentlich!

listen to the pronunciation of ordentlich!
English - Turkish

Definition of ordentlich! in English Turkish dictionary

fair
{i} panayır
fair
pak
decently
insanca
fair
{s} güzel, açık ve güneşli (hava)
fair
pazar
fair
şöyle böyle
fair
{s} makul

Bunu için makul bir fiyat ödedik. - We paid a fair price for it.

Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem. - I can't agree to your proposal on the ground that it is not fair and reasonable.

decently
adam gibi (Argo)
fair
eşit

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

decently
terbiye ölçüsünde
decently
iyi
decently
iyi/terbiyeli şekilde
decently
hoşgörüyle

Eğer kültürlü bir adamsan, hoşgörüyle davran. - Behave decently, as if you're a well-cultured man.

decently
terbiyeli bir biçimde
decently
yeterince
fair
{s} çok

Tom'un çok açık bir teni var ve güneşte kolayca yanar. - Tom has a very fair complexion and burns easily in the sun.

Öğretmen, sınavlarımızda not verirken çok adildi. - The teacher was very fair when she marked our exams.

fair
{s} beyaz tenli
fair
harfi harfine
German - English