English - Turkish
Definition of one who produces, brings forth, or generates in English Turkish dictionary
- producer
- {i} üretici
Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.
-China is the world's leading producer of rice.
Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük peynir üreticisidir.
-The United States is the largest producer of cheese in the world.
- producer
- {i} yapımcı
Ben bir müzik yapımcısıyım.
-I'm a music producer.
Onların yetenekli bir yapımcısı var.
-They have a talented producer.
- producer
- {i} yönetmen
- producer
- (Ticaret,Tiyatro) sahneye koyan
- producer
- (Tiyatro) sahneye koyucu
- producer
- {i} yetiştirici
- producer
- (İnşaat) imalatçi
- producer
- {i} prodüktör
- producer
- öndürücü
- producer
- üretim maddeleri
- producer
- karbon monoksit gazının istihsal olunduğu ocak
- producer
- hasıl eden kimse
- producer
- meydana getiren kimse
- producer
- {i} sin. yapımcı, prodüktör
Related Terms
English - English
Definition of one who produces, brings forth, or generates in English English dictionary
- producer
- One who brings
- bringer
Related Terms
one who produces, brings forth, or generates
Pronunciation
Resimler
Favorites