الإنجليزية - التركية
تعريف one who produces, brings forth, or generates في الإنجليزية التركية القاموس.
- producer
- {i} üretici
Çin dünyanın en büyük kömür üretici ve tüketicisidir.
-China is the largest producer and consumer of coal in the world.
Nijerya dünyanın en büyük manyok üreticisidir.
-Nigeria is the world's largest producer of cassava.
- producer
- {i} yapımcı
Ben bir müzik yapımcısıyım.
-I'm a music producer.
Tom Jackson denetleyici yapımcıdır.
-Tom Jackson is the supervising producer.
- producer
- {i} yönetmen
- producer
- (Ticaret,Tiyatro) sahneye koyan
- producer
- (Tiyatro) sahneye koyucu
- producer
- {i} yetiştirici
- producer
- (İnşaat) imalatçi
- producer
- {i} prodüktör
- producer
- öndürücü
- producer
- üretim maddeleri
- producer
- karbon monoksit gazının istihsal olunduğu ocak
- producer
- hasıl eden kimse
- producer
- meydana getiren kimse
- producer
- {i} sin. yapımcı, prodüktör
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who produces, brings forth, or generates في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- producer
- One who brings
- bringer
المصطلحات ذات الصلة
one who produces, brings forth, or generates
النطق
Resimler
المفضلات