O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, she had an accident.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez.
- No adversity lasts forever.
Sıkıntı en iyi okuldur.
- Adversity is the best school.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.