Turkish - English
Definition of melodiler in Turkish English dictionary
- ringtones
- Melodi
- (isim) Melody
I can't remember the melody of that song.
-O şarkının melodisini hatırlayamıyorum.
I often heard him playing the melody on the trumpet.
-Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.
- melodi
- tune
All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele.
-Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.
One of my favorite tunes was playing on the radio.
-En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
- melodi
- theme
- melodi
- descant
- melodi
- sound
What is your favorite sound?
-En sevdiğin melodi nedir?
I could hear the sound of Tom's voice coming from the next room.
-Tom'un bitişik odadan gelen melodisinin sesini duyabiliyordum.
- melodi
- melody ezgi
- melodi
- air
- melodi
- strain
- melodi
- chime
I only heard three chimes.
-Ben sadece üç melodi duydum.
- melodi
- cantus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of melodiler in Turkish Turkish dictionary
- Melodi
- ezgi
- Melodi
- şanson
- melodi
- Ezgi, makam
- melodi
- Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar
- melodi
- Ezgi: "Biz bu melodileri ilk olarak Cemal Sahir operetlerinden duymuş, bellemiştik."- H. Taner