Türkisch - Englisch
Definition von melodiler im Türkisch Englisch wörterbuch
- ringtones
- Melodi
- (isim) Melody
I often heard him playing the melody on the trumpet.
-Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.
This melody is familiar to many Japanese.
-Bu melodi birçok Japona tanıdıktır.
- melodi
- tune
Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
-Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele.
-Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.
- melodi
- theme
- melodi
- descant
- melodi
- sound
I could hear the sound of Tom's voice coming from the next room.
-Tom'un bitişik odadan gelen melodisinin sesini duyabiliyordum.
What is your favorite sound?
-En sevdiğin melodi nedir?
- melodi
- melody ezgi
- melodi
- air
- melodi
- strain
- melodi
- chime
I only heard three chimes.
-Ben sadece üç melodi duydum.
- melodi
- cantus
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von melodiler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Melodi
- ezgi
- Melodi
- şanson
- melodi
- Ezgi, makam
- melodi
- Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar
- melodi
- Ezgi: "Biz bu melodileri ilk olarak Cemal Sahir operetlerinden duymuş, bellemiştik."- H. Taner
Relevante Übersetzungen
melodiler
Silbentrennung
me·lo·di·lerResimler
Favoriten