The scenery was beyond description.
- Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu.
I was deeply impressed by the scenery.
- Manzaradan derinden etkilendim.
The room commands a fine view of the lake.
- Oda, güzel bir göl manzarasına hakim.
This is the finest view I have ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi manzara.
I gazed out of the window at the landscape.
- Pencereden dışarı manzaraya baktım.
He addressed my full attention to the landscape outside.
- Bütün dikkatimi dışarıdaki manzaraya yöneltti.
The scenery was beyond description.
- Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu.
The scene of the car accident was a horrifying sight.
- Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
It was a beautiful sight.
- Güzel bir manzaraydı.
The scene of the car accident was a horrifying sight.
- Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
I was looking forward to seeing a scenic view of Mt. Fuji, but unfortunately it was completely hidden behind clouds.
- Fuji Dağının doğal manzarasını görmeye can atıyordum fakat maalesef o tamamen bulutların arkasına saklanmıştı.
There are many scenic places in Xinjiang.
- Xinjiang'ta birçok manzaralı yer var.
It's a spectacle you won't forget.
- Bu unutmayacağın bir manzara.
It remains to be seen what kind of picture we will be faced with in the end.
- Bakalım sonunda nasıl bir manzara ile karşı karşıya kalacağız.
The landscapes of Provence are very picturesque.
- Provence manzaraları resmedilmeye değerdir.
The hotel has a good prospect.
- Otelin güzel bir manzarası var.