Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır.
 - Telling lies is a very bad habit.
Yalan söylemek yanlıştır.
 - It is wrong to tell lies.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
 - Parents teach their children that it's wrong to lie.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
 - Because he lied, he was punished.
Tom bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı.
 - Tom did nothing but lie in bed all day.
Bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı.
 - He did nothing but lie in bed all day.
İşte sorun burada yatmaktadır.
 - That's where the problem lies.
Ben yatmak istiyorum.
 - I'd like to lie down.
Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.
 - He lost his position just because he refused to tell a lie.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
 - Parents teach their children that it's wrong to lie.
Yalan söylemek yanlıştır.
 - It is wrong to tell a lie.
Ne diye sana yalan söylemek durumunda kalayım ki?
 - What reason could I possibly have to lie to you?
Ayılar uyuduğunda ya da uzandığında onların duruşları ısıdan kurtulmak ya da onu korumak isteyip istemediklerine bağlıdır.
 - When bears sleep or lie down, their postures depend on whether they want to get rid of heat or conserve it.
Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
 - As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.
Öğle yemeğimi bitirdiğimde, bir saat uzanacağım.
 - When I have finished my lunch, I will lie down for an hour.
Şehir bir dağın eteğinde yer almaktadır.
 - This city lies at the base of a mountain.
Alman Alpleri'nde ağaçların bittiği yer yaklaşık 1800 metre yükseklikte yer almaktadır.
 - The treeline in the German alps lies at an elevation of about 1800 meters.
That kebab was lies!.
Our uninquiring corpses lie more low / Than our life's curiosity doth go.
Whatever the media promote and the chorus chants, whatever dapples dinner tables, this is not a mundane story of sex, lies and videotape.
That makes calamity of so long life;.
... VINT CERF: Well, what if somebody lies? ...
... Forgive him when his tongue lies through his brain, even ...