The buildings were draped with snow.
- Binalar karla kaplanmıştı.
The plane was coated with dust.
- Uçak toz ile kaplanmıştı.
He coated the wall with paint.
- O resim ile duvarı kapladı.
The police vehicle's armor plating saved the lives of its occupants.
- Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.
He overlaid the walls on the inside with gold.
- İç duvarları altınla kapladı.
The machine was coated with dust.
- Makine tozla kaplandı.
The plane was coated with dust.
- Uçak toz ile kaplanmıştı.
This container is completely watertight.
- Bu kap tamamen su geçirmez.
These containers are pretty inexpensive.
- Bu kaplar oldukça ucuzdur.
This carpet is big enough to cover the whole floor.
- Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.
Water covers about 70% of the earth.
- Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
Please, urinate in this vessel!
- Lütfen bu kap içerisine işeyin.
Is there any sugar in the pot?
- Kapta hiç şeker var mı?
Cover the pot while you cook.
- Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın.
Hang your jacket on the hook by the door.
- Ceketini kapının yanındaki askıya as.
He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
- O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
The captain of the ship decided to change course.
- Geminin kaptanı rota değiştirmeye karar verdi.
Once the epiphyseal plates close, you can't grow any taller.
- Büyüme kıkırdakları kapandığı an artık boyunuz uzayamaz.
Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.
- Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.
Put these dishes inside the drawer, please.
- Bu kapları çekmeceye koyun lütfen.
Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring.
- Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.
The dog snapped up the meat.
- Köpek eti havada kaptı.
Mother closed her purse with a snap.
- Annem çantasını çat diye kapattı.
A big city is full of snatchers.
- Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.
- Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.
The hill was all covered with snow.
- Tepe tamamen karla kaplıydı.
The hill used to be covered in snow.
- Tepe karla kaplı olurdu.
Can you see that mountain with the snow-covered peak?
- Tepesi karla kaplı olan şu dağı görebiliyor musun?
Can you pay off your loans in a year?
- Kredini bir yılda kapatabilir misin?
This carpet is big enough to cover the whole floor.
- Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.
In case of fire, I would grab my flute and escape.
- Yangın durumunda flütümü kaparım ve kaçarım.
I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.
- Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.
What does a Dutchman do after winning the World Cup? He turns the playstation off.
- Bir Hollandalı, Dünya Kupasını kazandıktan sonra ne yapar? Playstation'ı kapatır.
I made you some cupcakes.
- Sana bazı kap kekler yaptım.
This carpet is big enough to cover the whole floor.
- Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.