kaliş

listen to the pronunciation of kaliş
Turkish - English

Definition of kaliş in Turkish English dictionary

kalış
stay of
kalış
stay

I made friends with her during my stay in London. - Londra'da kalışım sırasında onunla arkadaş oldum.

She extended her stay by five days. - Kalışını beş gün uzattı.

kal
{f} remain

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

I can't stay here forever. - Sonsuza dek burada kalamam.

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

kal
{f} staying

I'm now staying at my uncle's. - Şu an amcamın evinde kalıyorum.

Kentaro is staying with his friend in Kyoto. - Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.

kal
{f} remaining

There were few students remaining in the classroom. - Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

bir gecelik kalış
overnight stay
kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

He remains loyal to his principles. - O, prensiplerine sadık kalıyor.

The problem remains to be solved. - Sorun çözülmeden kalır.

yüzeyde kalış
superficiality
English - English

Definition of kaliş in English English dictionary

kal
Era
kal
Strife
Turkish - Turkish
English - Turkish

Definition of kaliş in English Turkish dictionary

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)