in an exact manner; without approximation; precisely

listen to the pronunciation of in an exact manner; without approximation; precisely
English - Turkish

Definition of in an exact manner; without approximation; precisely in English Turkish dictionary

exactly
(İnşaat) kesinlikle

Onu Tom'a kesinlikle söyleyemem. - I can't exactly tell Tom that.

Kesinlikle sana söylediğim gibi yapacaksın. - You're going to do exactly as I tell you.

exactly
kesin olarak

Ne zaman olduğunu kesin olarak biliyorum. - I know exactly when that happened.

Tom kesin olarak ne yapacağımı biliyor. - Tom knows exactly what to do.

exactly
tam değer
exactly
tamı tamına

Tamı tamına bu ne anlama geliyor? - Exactly what does that mean?

exactly
tam

Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir. - You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.

Tam olarak ne yapıyorsun? - What exactly are you doing?

exactly
aynen

Yapmakta olduğum aynen budur. - That's exactly what I was doing.

Tom ona aynen ne söylediysem yaptı. - Tom did exactly as I told him to do.

exactly
tamamen

Sen ve Tom tamamen aynısınız. - You and Tom are exactly the same.

Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum. - I didn't have to open the letter. I knew exactly what it said.

exactly
tam olarak

Uçak tam olarak dokuzda vardı. - The plane arrived exactly at nine.

Tam olarak ne yapıyorsun? - What exactly are you doing?

exactly
küsuratsız
exactly
kesinlikle/tam olarak
exactly
doğru

O tam olarak doğru bir karşılaştırma değil. - That's not exactly an accurate comparison.

O tam olarak doğru değildi. - That wasn't exactly true.

exactly
tamam

Sally, Bill'le tamamen aynı fikirde değildi ama onu destekledi. - Sally didn't exactly agree with Bill, but she supported him.

Sen ve Tom tamamen aynısınız. - You and Tom are exactly the same.

exactly
çok doğru
exactly
titizlikle
English - English
exactly