in a frantic way

listen to the pronunciation of in a frantic way
English - Turkish

Definition of in a frantic way in English Turkish dictionary

frantically
çılgınca

Tom çılgınca mücadele etti. - Tom struggled frantically.

Sami çılgınca bir el feneri sallıyordu. - Sami was frantically waving a flashlight.

in a way
(deyim) bir bakima
frantically
Delirmiş bir halde, çıldırmış bir halde
in a way
bir bakıma

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı. - Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.

Bir bakıma, Susie anneme benziyor. - In a way, Susie seems like my mother.

in a frantic way

    Hyphenation

    in a fran·tic way

    Turkish pronunciation

    în ı fräntîk wey

    Pronunciation

    /ən ə ˈfrantək ˈwā/ /ɪn ə ˈfræntɪk ˈweɪ/
Favorites