There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
 - Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
There was only a simple white cross to mark the soldier's tomb.
 - Askerin mezarını işaretlemek için yalnızca basit bir beyaz haç vardı.
There was only a simple white cross to mark the soldier's tomb.
 - Askerin mezarını işaretlemek için yalnızca basit bir beyaz haç vardı.
The teacher is busy marking papers.
 - Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
The answer was marked wrong.
 - Cevap yanlış işaretlendi.
What do these markings mean?
 - Bu işaretlemeler ne anlama geliyor?
The teacher is busy marking papers.
 - Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
 - Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
I marked your birthday on my calendar.
 - Takvimimde doğum gününü işaretledim.
There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
 - Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
The teacher is busy marking papers.
 - Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.