heer

listen to the pronunciation of heer
English - Turkish

Definition of heer in English Turkish dictionary

Hair
{i} saç

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Kızın altın saçı var. - The girl has golden hair.

Hair
{i} tüy

Onun tüylü bir göğsü var. - He has a hairy chest.

Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum! - I'm scared of big, black, hairy tarantulas!

Hair
{i} kıl

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur. - Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum. - I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.

Hair
{i} saçlar

Lidia'nın sarı düz saçları var. - Lidia has blonde straight hair.

Saçlarım Jane'inkinden daha uzun. - My hair is longer than Jane's is.

English - English
A yarn measure of six hundred yards or &frac1x24; of a spindle
Hair