Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think that brown hair is very beautiful?
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
- Also Felicja has blonde straight hair.
Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
- My hair is longer than Jane's is.