saç

listen to the pronunciation of saç
Turkish - English
hair

He had dark brown hair. - Koyu kahverengi saçları vardı.

The girl has golden hair. - Kızın altın saçı var.

sheet iron
plate
sheet metal
tin plate
panel
dishevel

Tom's hair is disheveled. - Tom'un saçı darmadağınık.

cast

It's almost as absurd as building a nuclear reactor inside a castle. - Bu neredeyse bir kale içine nükleer reaktör inşa etmek kadar saçma.

sheet
tin
galvanize
{f} scattering
kink
of hair
scatter

The hungry cat scattered the trash all over the kitchen. - Aç kedi çöpü mutfağın her yerine saçtı.

The farmer scattered the wheat seeds in the field. - Çiftçi buğday tohumlarını tarlada saçtı.

tricho
melanism
kızıl saç
red hair
takma saç
wig
saç tabakası
sheet
saç tokası
Hair tie
saç kökü
follicle
saç örgüsü
braid
saç bakımı
hair repair
saç boyatmak
hair dyed

saçımı sarıya boyatacağım.

saç boyatmak
hair coloured
saç dökülmesi
balding
saç düzeltmesi
hair correction
saç düzleştirici
Hair straightener
saç ekimi
hair transplant
saç kesimi
Haircut
saç kremi
hair conditioner
saç kurutma makinası
(Ev ile ilgili) blow dryer
saç kurutma makinesi
Blow-dryer, hair dryer, hairdrier
saç kurutma makinesi
Hair dryer
saç kurutma makinesi
Blow-dryer, hair dryer
saç kurutma makinesi
Hair dryer, blow dryer
saç taramak
Comb hair
saç tokasi
hair tokasi
saç tıraşı
haircut

You need not have a haircut right now. - Şimdi bir saç tıraşı olmana gerek yok.

Tom just got a haircut. - Tom az önce bir saç tıraşı oldu.

saç uzama
hair extension
saç örme
hair weave
saç ayağı
trivet
saç ağartmak
to work on (something) for a long time
saç bandı
bandeau
saç bandı
headband
saç bantları
bandeaux
saç bantı
headband
saç bağları
bandeaux
saç bağı
bandeau
saç bağı
hair ribbon
saç bilimi
trichology
saç biti
headlouse
saç biçimi
coiffure
saç biçimi
hairdo, hair style
saç boyası
dye

I saw a bottle of black hair dye in the medicine cabinet. - Ecza dolabında bir şişe siyah saç boyası gördüm.

When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead. - Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnına aktı.

saç boyası
hair dye
saç buklesi
earlock
saç buklesi
lock of hair
saç dökmek
lose one's hair
saç dökülümü
med. baldness, alopecia
saç filesi
hair net
saç filesi
hairnet
saç fırçası
hairbrush

Tom put the hairbrush back in the drawer. - Tom saç fırçasını çekmeceye geri koydu.

She bought a hairbrush and a toothbrush. - O bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.

saç kaplama
sheeting
saç kesimi için randevu almak istiyorum
I'd like to make an appointment for a haircut
saç kesme
clip
saç kesme
haircut
saç kesme makinesi
hairclipper
saç kremi
hair cream
saç kurdelesi
snood
saç kuruluğu
xerasia
saç kurutma makinesi
hairdrier
saç kurutma makinesi
blow-dryer
saç kurutma makinesi ile kurutmak
blow dry
saç kurutma makinesi satın almak istiyorum
I want to buy a hair dryer
saç kurutucu
hairdrier
saç kurutucusu
hair dryer
saç kurutucusu
hair drier
saç kökü
hair follice
saç köpüğü
mousse
saç losyonu
hair lotion
saç lülesi
bob
saç lülesi
ringlet
saç lülesi
curl
saç maşası
curling irons
saç maşası
curling tongs
saç maşası
curling tongs, curling irons
saç modeli
head dress
saç modeli
hairstyle

Tom said he liked Mary's new hairstyle. - Tom, Mary'nin yeni saç modelini sevdiğini söyledi.

Tom liked Mary's new hairstyle. - Tom Mary'nin yeni saç modelini sevdi.

saç modeli
coiffure
saç modeli
coif
saç modeli
hairdo
saç pidesi
scone
saç sakal ağartmak
to work on (something) for a long time
saç sakal birbirine karışmış
(someone) whose hair and beard are long and unkempt; (someone) who looks very unkempt
saç sakal lütfen
Haircut and shave please
saç sarma kâğıdı
curlpaper
saç saça (baş başa) gelmek
(for women) to begin to fight with each other
saç saça baş başa gelmek
to come to blows
saç saça başbaşa
rough and tumble
saç saça başbaşa kavga etmek
scuffle
saç spreyi
lacquer
saç spreyi
hair spray
saç spreyi kullanmayın lütfen
without hair spray
saç spreyi sıkmamı ister misiniz
Would you like any hair spray
saç stili
coiffure
saç stilisti
hairstylist
saç teli
(a) hair
saç teli
strand
saç tepesi
swirl
saç tokası
hairgrip
saç tokası
hair clip
saç traşı
haircut

I really need to get a haircut. - Gerçekten bir saç traşı olmam gerekiyor.

saç traşı olmak
have a haircut
saç tutamı
strand
saç tutamı
floccus
saç yağı
macassar
saç yağı
macassar oil
saç çizgisi
hairline

Tom has a receding hairline. - Tom'un basık saç çizgisi var.

Tom's hairline is receding. - Tom'un saç çizgisi basıktır.

saç örgüsü
plat
saç örgüsü
tress
saç örgüsü
plait
saç örgüsü
queue
saç örgüsü
braiding
saç şekli
hairstyle
saçıma saç spreyi sıkın lütfen
please fix the style with hair spray
gür saç
bush
saçlar
{i} Hair

He had dark brown hair. - Koyu kahverengi saçları vardı.

Also Felicja has blonde straight hair. - Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.

düz saç
plain hair
kumral (saç)
brown
kıvırcık saç
afro
kıvırcık saç
fuzzy
kıvırcık saç
kinky
kızıl saç
carroty
kızıl saç
ginger
oluklu (saç/karton vb)
corrugated
oluklu saç
(İnşaat) corrugated sheet iron
saçlar
locks
seyrek (saç)
thin
siyah saç
(Kimya) black plate
topuz (saç)
knot
topuz saç
bun
saç dökülmesi
alopecia

Alopecia is also known as hair loss. - Alopesi saç dökülmesi olarak da bilinir.

Saç kurutma makinesi
hairdryer
Saç kurutma makinesi
hair-dryer
dalgalı saç
Wavy hair
düz saç
Straight hair
hafif saç boyası
rinse
saç dökülmesi
hair loss
saç dökülmesi
loss of hair
saç kurutma makinesi
hair drier
Saç dökülmesi
(Tıp) lipsotrichia
alabros saç
flattop
alagarson saç
shingle
alagarson saç
bob
at kuyruğu şeklinde örülmüş saç
pigtail
ağaran saç
greying hair
bakır saç
sheet copper
banyoda saç kurutma makinesi var mı
Are there bathrooms equipped with hair dryers
beğendiğiniz saç kesimini seçin
Choose the haircut you like
darmadağınık saç
thatch
demir saç
sheet iron
dik saç
fell
ek saç
hair extension
favori (saç)
sideburn
galvanize saç
galvanized sheet
galvanize saç
galvanized sheet iron
gelin başı saç modelleri
bridal hair-do
gelin başı saç modelleri
bridal hair styles
ipeksi saç
silky hair
iğreti saç
wig; hairpiece; switch; toupee
kabarık saç modeli
updo
karmakarışık saç
elflock
karışık saç
shock
karışık saç
tangled hair
karışık saç
thatch
karışık saç
mop
kepek (saç)
scurf
kepekli (baş/saç)
scurfy
keçeleşmiş saç
shock
koyu saç
darkhair
kulak etrafındaki saç lülesi
earphone
küçük saç lülesi
kiss curl
kır saç
grizzle
kısa kesilmiş saç
crop
kısa saç
(kadın) shingle
kısa saç
bobbed hair
kısa saç kesimi
(kadın) eton crop
kısa saç modeli
bob
kıvırcık saç
wool
kızıl saç
carrot
kızıl saç
carrots
levha saç
plate steel
lüle lüle saç
crimp
lüle lüle saç
corkscrew curls
marsel saç biçimi
marcel wave
oluklu saç
corrugated iron
oluklu saç presi
corrugated press
preslenmiş saç eşya
stamping
saman sarısı (saç)
sandy
saç kurutma makinesi
blow dryer

I use a blow dryer to dry my hair. - Saçımı kurutmak için saç kurutma makinesi kullanırım.

sık saç
dense hair
takma saç
hairpiece
takma saç
wig; toupee
takma saç
postiche
takma saç
false hair, wig
takma saç örgüsü
switch
taranmamış saç
shock
tepede toplanmış saç
upsweep
tüy gibi saç
fuzz
tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç
(Konuşma Dili) My labors benefit everybody but me
uzun ve kıvırcık saç modeli
Afro hairdo
yeni bir saç kesimi istiyorum
I want a new haircut
yeni saç kesiminiz çok güzel
Your new haircut is great
yün gibi saç
wool
çekme saç
rolled plate
şekillendirilmiş saç
coif
Turkish - Turkish
Baş derisini kaplayan kıllar: "Muntazam taranmış, noksansız, sarı, genç saçlar..."- A. Haşim
Kuyruklu yıldız çekirdeğini saran ışıklı gaz yuvarı
Baş derisini kaplayan kıllar
Düğünde güveyin babasının verdiği bahşiş
muy
(Osmanlı Dönemi) KARBUS
saç örgüsü
Nakış işlerinde bir tür motif adı
sırma saç
Altın sarısı renginde saç
takma saç
Değişik renk ve boyda yapılan farklı görüntüye sahip olmak için başa takılan saç modeli, peruk
English - Turkish

Definition of saç in English Turkish dictionary

saç bakım seti
Hair çare set
saç topuzu yapmak
saç topuzu
saç
Favorites