I will have good memories of my time in Boston for many years.
- Boston'da geçirdiğim zaman, yıllarca hatıralarımı süsleyecek.
Maybe my memories are playing tricks on me.
- Belki hatıralarım bana oyun oynuyor.
My friends urged me to write my memoirs.
- Arkadaşlarım hatıralarımı yazmam için beni zorladı.
Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
Tom brought back some souvenirs.
- Tom bazı hatıra eşyaları geri getirdi.
This is a souvenir from Hokkaido.
- Bu, Hokkaido'dan bir hatıra.
That is in my recollections.
- Bu, benim hatıralarımın içinde.