gory

listen to the pronunciation of gory
English - Turkish
kanlı
{s} kan dondurucu
{s} ürpertici
gorily kanlı olarak
{s} korkunç
unpleasant
hoşa gitmeyen
unpleasant
{s} hoş olmayan

Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti. - To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.

Orada hoş olmayan bir deneyim yaşadık. - We had an unpleasant experience there.

unpleasant
nahoş

O bu tür görüşü nahoş bulur. - He finds this kind of opinion unpleasant.

unpleasant
{s} tatsız

Ne tatsız bir sürpriz! - What an unpleasant surprise!

Başkalarının hayatını tatsız yapmadan hayatından zevk almalısın. - You should enjoy your life without making others' lives unpleasant.

unpleasant
antipatik

Kız kardeşinle çok antipatik olma, Tom. - Don't be so unpleasant with your sister, Tom.

unpleasant
fena
unpleasant
kaba
gorily
kanlı bir şekilde
gorily
(zarf) kanlı bir şekilde
unpleasant
{s} sıkıcı
unpleasant
unpleasantnessnahoşluk
unpleasant
unpleasantlynahoşça
unpleasant
{s} çirkin
unpleasant
tatsızlık
Turkish - Turkish

Definition of gory in Turkish Turkish dictionary

gori
Gürcistan'da bir kent
gory
Favorites