gewährt

listen to the pronunciation of gewährt
German - Turkish
verilen
bahşedilmiş
English - Turkish

Definition of gewährt in English Turkish dictionary

granted
verilmis
allowed
{f} izin ver: adj.izinli
granted
varsayarak
granted
imtiyazlı
granted
cevaben evet
granted
varsayarsak
allowed
{f} izin ver

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek. - After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.

allowed
izin verilmiş
granted
ver

Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi. - We were granted the privilege of fishing in this bay.

Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim. - I took it for granted that she would agree with me.

allowed
{f} izin ver: adj.izin verilen
granted
diyelim ki

Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir. - Granted, watching TV can be relaxing.