gewährt

listen to the pronunciation of gewährt
ألمانية - التركية
verilen
bahşedilmiş
الإنجليزية - التركية

تعريف gewährt في الإنجليزية التركية القاموس.

granted
verilmis
allowed
{f} izin ver: adj.izinli
granted
varsayarak
granted
imtiyazlı
granted
cevaben evet
granted
varsayarsak
allowed
{f} izin ver

Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek. - You will be allowed to use this room tomorrow.

Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek. - After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.

allowed
izin verilmiş
granted
ver

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek. - He'll be granted American citizenship.

Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim. - I took it for granted that she would agree with me.

allowed
{f} izin ver: adj.izin verilen
granted
diyelim ki

Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir. - Granted, watching TV can be relaxing.