Bana kesin bir cevap ver.
 - Give me an exact answer.
O tamamen kesin değildir.
 - It isn't totally exact.
Ben de tamı tamına aynısını seçerdim.
 - I would choose the exact same thing.
Tamı tamına bu ne anlama geliyor?
 - Exactly what does that mean?
O, tam olarak benim istediğimdir.
 - It's exactly what I wanted.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
 - You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir
 - Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88.
Bunu bitirmek için tam olarak on üç dakikan var.
 - You have exactly thirteen minutes to finish this.
O tam olarak doğru değildi.
 - That wasn't exactly true.
Bu tam olarak doğru değil.
 - That isn't exactly right.
Bu tamamen olmasını beklediğim şey.
 - That's exactly what I expected to happen.
Tamamen haklısın, Tom.
 - You're exactly right, Tom.
Dikkatlice dinle ve tam olarak sana söylediğimi yap.
 - Listen carefully and do exactly what I tell you.
Ne demek istediğini tam olarak biliyorum. Anne ve babalar gerçekten sinir bozucu olabiliyorlar.
 - I know exactly what you mean. Parents can be really annoying.
Portre tam olarak gerçek şey gibi görünüyor.
 - The portrait looks exactly like the real thing.
to exact revenge.
exact accounts.
That's precisely what I meant.
 - That's exactly what I meant.
Give me a precise answer.
 - Give me an exact answer.