O işten, ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
- He earns over 500 dollars a month from that job.
O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
- He earns over 500 dollars a month with that job.
Ne kadar para kazanmak istersin?
- How much money do you want to earn?
Çok para kazanmak için çok çalıştı.
- He worked very hard to earn a lot of money.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
- He earns his living by teaching English.
O kazançlarla ilgili vergi talep etti.
- He called for a tax on earnings.
Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
- Corporate earnings in the first quarter improved sharply.
Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
Onun amacı para kazanmak değil.
- His goal is not to earn money.
In addition to your salary, you will earn a bonus for achieving monthly targets.
Bir iş sadece geçinmek için bir araç değildir.
- A job is not merely a means to earn a living.
Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
- A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
O, üniversiteye gitmek için ihtiyacı olan parayı kazandı.
- He earned the money he needed to go to college.
Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
- Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.
- I will have to wait till I finish schooling and start earning money.
Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.
- I will have to wait till I finish schooling and start earning money.
Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
- Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
- A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.
Now that you are earning, you can start paying me rent.
You can have the s'mores: you earned them, clearing the walkway of snow so well.
My CD earns me six percent!.
Klee also left home to make his name, moving in his late teens to Munich, where he studied art, earned his keep as a musician and, in 1906, married Lily Stumpf.
Those Japanese radios were a nice little earner; we sold all of them by lunchtime.
... earn? OBAMA: Well, Katherine, that's a great question. ...
... to earn enough money to keep going as a company. ...