Ne ağırbaşlı bir adam!
- What a dignified man!
Tom ağırbaşlı göründüğümü söylüyor.
- Tom says I look dignified.
Ne ağırbaşlı bir adam!
- What a dignified man!
Çok ağırbaşlı görünüyorsun.
- You look very dignified.
Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
- The lady's behaviour was always dignified.
Anne, en onurlu tavrıyla Sorunun ne olduğunu açıklar mısın? diye sordu.
- Will you explain what the trouble is? asked Anne, in her most dignified manner.
Bu saygın bir performans oldu, ama kesinlikle heyecan verici değildi.
- That was a respectable performance, but it definitely wasn't sensational.
O saygın bir iş adamı gibi görünüyor ama aslında Mafyanın bir üyesidir.
- He seems like a respectable businessman, but he's really part of the Mafia.
Your worth will dignify our feast. - B. Jonson.
... live dignified lives you know ...