Onun yaşadığını doğrulamak olanaksızdır.
- There is no way to confirm that he is alive.
Hiçbir şeyi doğrulamak zorunda değilim.
- I don't have to confirm anything.
Otel rezervasyonumunu 5 Mayıs'ta onaylamak isterim.
- I'd like to confirm my hotel reservation on May 5th.
30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
- I'd like to confirm my reservation for the 30th.
Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.
- You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator.
Bunu onaylamak için arayacağım.
- I will call in order to confirm it.
Haber şüphelerimi doğruladı.
- The news confirmed my suspicions.
Onun işe alındığını doğrulayabilir misin?
- Can you confirm that he was hired?
Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
- I will confirm my plane reservation.
Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.
- You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator.
... It would confirm everything they think about Jeff Jarvis. ...