Efsaneye göre, Fransız besteci Alkan, evindeki çalışmasında, kutsal Yahudi kitabı Talmud'a ulaşmaya çalışırken çöken bir kitaplık tarafından öldürüldü.
 - According to legend, the French composer Alkan was killed by a collapsing bookcase when he tried to reach for the Talmud, a holy Jewish book, in the study in his house.
Bu bina çökmenin eşiğinde.
 - This building is on the verge of collapsing.
Bu bina çökmek üzere.
 - This building is about to collapse.
Ev her an çökmek üzere gibi görünüyordu.
 - The house seemed about to collapse at any moment.
MİT, 2030 yılına kadar küresel ekonomik çöküş öngördü.
 - MIT has predicted global economic collapse by 2030.
Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle sona erdi.
 - The Cold War ended with the collapse of the Soviet Union.
Ülkenin ekonomisi çökmek üzeredir.
 - The country's economy is about to collapse.
Burada kalamayız. Çatı çökmek üzere.
 - We can't stay here. The roof is about to collapse!
Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
 - The old bridge is in danger of collapse.
Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü.
 - A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi.
 - The news was all about the collapse of the Soviet Union.