suffer a nervous breakdown

listen to the pronunciation of suffer a nervous breakdown
English - Turkish

Definition of suffer a nervous breakdown in English Turkish dictionary

break up
(Askeri) AYRILMA, DAĞILMA: 1. Radarla tespit etmede toplu bir verinin muhtelif nesnelere, yapı gruplamalarına tekabül eden birçok münferit veriler halinde ayrılması. Bu ayrılma mesafe, nesne büyüklüğü, nesneler arasındaki mesafe, kazanç tanzimi, huzme genişliği dahil birçok faktöre bağlıdır. 2. Görüntü değerlendirmesinde, büyütme veya genişletme sonunda görüntü halinde ortaya çıkan maddenin hüviyetini kaybetmesine ve hasıl olan görüntünün gelişigüzel seriler halinde tonal (renkli) izlenimler halini almasına sebep olan sonuç
break up
sona ermek
break up
dağıtmak
break up
çökmek
break up
ilişkiyi bitirmek

Seninle ilişkiyi bitirmek bir hataydı. - It was a mistake to break up with you.

Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istemiyor. - Tom doesn't want to break up with Mary.

break up
parça parça olmak
break up
tükenmek
break up
ilişkiyi kesmek
break up
ayrılmak (sevdiğinden)
break up
(Askeri) ayrılma

Senden ayrılmak istemiyorum. - I don't want to break up with you.

Ondan ayrılmayı planlıyorum. - I plan to break up with her.

break up
bitmek
break up
parçalanmak
break up
(aralarında sevgi bağı olan iki kişi) ayrılmak
break up
ufalamak
break up
(deyim) sona ermek. a break-up bozulma,dagilma
break up
eğlendirmek
break up
bozuşmak
break up
dağılmak; dağıtmak
English - English
crack up
crack
collapse
break up
suffer a nervous breakdown

    Hyphenation

    suf·fer a nerv·ous break·down

    Turkish pronunciation

    sʌfır ı nırvıs breykdaun

    Pronunciation

    /ˈsəfər ə ˈnərvəs ˈbrākˌdoun/ /ˈsʌfɜr ə ˈnɜrvəs ˈbreɪkˌdaʊn/
Favorites