Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

causing fear; of capable of causing fear; scary

listen to the pronunciation of causing fear; of capable of causing fear; scary
English - Turkish

Definition of causing fear; of capable of causing fear; scary in English Turkish dictionary

frightening
{s} korkutucu

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur. - Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.

Bu korkutucu bir beklenti. - That's a frightening prospect.

frightening
{f} korkut

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur. - Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.

Beni gerçekten korkutuyorsun. - You're really frightening me.

frightening
korkutarak
frightening
ürkünç
frightening
ürkütücü

Aşk tanıdığın biri için ürkütücü mü? - Is love frightening to anyone you know?

İman olmayan bir kişi ürkütücüdür. - A person without faith is frightening.

frightening
{s} korkunç
frightening
{s} dehşet verici

İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici. - The rebellion in England is frightening.

frightening
korkutma
English - English
frightening