burkulma

listen to the pronunciation of burkulma
Turkish - English
sprain

You have a bad sprain. - Kötü bir burkulmanız var.

buckling
strain
wrick
twist
rick
distortion
wrench
wrenching
jerk
flexion
sprain burkmak
burkulma gerilmesi
buckling stress
burkulma var
I have a strain
burkulma yükü
buckling load
burkulmak
buckle
burkulmak
sprain
burkulmak
strain
burkulmak
wrench
burkulmak
twisted
burk
{f} wrench
burk
{f} wrenching
burk
{f} sprain

He sprained his ankle trying to jump off this wall. What a fool he is! - Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal!

He sprained his ankle. - O, ayak bileğini burktu.

burkulmak
rick
burkulmak
to be twisted; to be sprained
burkulmak
twist
burkulmak
to be unhappy about something
burkulmak
to be twisted
dikey burkulma
vertical deformation
English - English

Definition of burkulma in English English dictionary

burk
United States frontierswoman and legendary figure of the Wild West noted for her marksmanship (1852-1903)
Turkish - Turkish
Burkulmak işi
Burkulmak
burkmak
burkulmak
Vücuttaki organlardan biri birdenbire kendi eklemi üzerinde dönmek: "Kadınlar korktular, ayaklarında mutfak takunyaları burkularak bahçeye koştular."- M. Ş. Esendal. Üzüntü duymak: "Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki, millî şuur eksikliğinden gelmesin?"- O. S. Orhon
burkulmak
Üzüntü duymak
burkulmak
Burkmak işine konu olmak
burkulmak
Burkma işine konu olmak
burkulmak
Vücuttaki organlardan biri birdenbire kendi eklemi üzerinde dönmek
burkulma
Favorites