Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.
 - As far as I know, he won't come.
Hatırladığım kadarıyla, o onu söylemedi.
 - As far as I remember, he didn't say that.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
 - Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
 - I'll give you as many as you like.
O her hafta yirmi kadar çok sayıda kitap okur.
 - He reads as many as twenty books every week.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
 - We must accept our existence as far as possible.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bir gün içinde beş roman gibi çok sayıda kitap okuyamayacaksın.
 - Try as you may, you will not be able to read as many as five novels in a day.
Yaklaşık 3:00 a.m. e kadar kitap okuduğu için Tom yatmamıştı.
 - Tom was up until about 3:00 a.m. reading a book.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
 - Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
 - Try to do so as far as the station.