Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.
- Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.
Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.
- The rumor is not true as far as I know.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
- There are as many as two hundred cherry trees in this park.
İstediğin kadar çok al.
- Take as many as you want.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
- We must accept our existence as far as possible.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bir gün içinde beş roman gibi çok sayıda kitap okuyamayacaksın.
- Try as you may, you will not be able to read as many as five novels in a day.
Yaklaşık 3:00 a.m. e kadar kitap okuduğu için Tom yatmamıştı.
- Tom was up until about 3:00 a.m. reading a book.
Biz 6 kilometre kadar yürüdük.
- We walked as far as 6 kilometers.
Hatırladığım kadarıyla, o onu söylemedi.
- As far as I remember, he didn't say that.