Sanırım ev ödevimle ilgili çalışmaya başlamak zorundayım.
- I think I have to begin working on my homework.
Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin.
- You shouldn't have come here to begin with.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar.
- A good beginning makes a good ending.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Başlamaya hazır mısın?
- Are you ready to begin?
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
- The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
I'm beginning to understand.
- I am beginning to understand.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.