Sebebini merak etmemek hâlâ elimde değil.
- I still can't help wondering why.
Tom'un neden bu kadar erken gittiğini merak ettiğine bahse girerim.
- I bet you're wondering why Tom left so early.
Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.
- Tom can't help wondering why Mary changed her mind.
Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.
- Tom can't help wondering whether he would have been better off if he had gone to college.
Tom va Mary kokunun ne olduğunu merak ederek şaşkın bakışlarla baktılar.
- Tom and Mary exchanged puzzled looks, wondering what the smell was.
... And I was wondering what advice you would give to the ...
... places. And -- I mean, you know, we were wondering, ...