English - Turkish
Definition of be linked in English Turkish dictionary
- bağlanabilir
- bağlı olmak
- bağlantılı olmak
- linked
- (Bilgisayar) bağlı
Nişasta bozulması bir Sirkadyen saate bağlıdır.
-Starch degradation is linked to a Circadian clock.
Sanık hakim ile romantik biçimde bağlıydı.
-The accused was romantically linked with the judge.
- linked
- bağlanmış
- linked
- (Bilgisayar) bağlandı
Tom bloğundan benim siteme bağlandı.
-Tom linked to my website from his blog.
- linked
- (Bilgisayar) bağlantılı
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
-It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
-The events were closely linked.
- linked
- halkalı
- linked
- (Bilgisayar) bağlanan
- linked
- {f} bağla
Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
-These sentences are not directly linked.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
-The events were closely linked.
- linked
- {s} bağımlı
- linked
- {f} bağla: adj.bağlanmış
- linked
- {f} bağla: adj.bağlı
- linked
- {s} tabi
- linked
- değgin
Related Terms
English - English
Definition of be linked in English English dictionary
- linked
- Simple past tense and past participle of link
- linked
- connected by a link, as railway cars or trailer trucks
- linked
- connected, either with links, or as if with links
- linked
- {s} connected, joined, attached
- linked
- having links (between modules, records etc)
Related Terms
be linked
Turkish pronunciation
bi lîngktPronunciation
/bē ˈləɴɢkt/ /biː ˈlɪŋkt/
Resimler
Videos
... something of value to you that is inextricably linked, because that is extricably linked, ...
... one that's more linked, one that offers greater opportunity, ...
History
Favorites