Ne zaman başlamak istersin?
- When would you like to begin?
Sanırım ev ödevimle ilgili çalışmaya başlamak zorundayım.
- I think I have to begin working on my homework.
Okul dokuzda başlar ve altıda biter.
- School begins at nine and is over at six.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
Kadın servis edilen cin ve limonu bir yudumda mideye indirdi.
- The woman downed the gin and lime that was served in one swallow.
Tom, Mary için cin tonik, kendisi içinse bira sipariş etti.
- Tom ordered a beer for himself and a gin tonic for Mary.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar.
- A good beginning makes a good ending.
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
- The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
I'm beginning to understand.
- I am beginning to understand.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.