Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Onun evine gitme hakkında dikkatli olsan iyi olur.
- You'd better be careful about going to her house.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
- Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry.
Saçma bir gece kulübündeyim, ahbap!
- I'm in a fricking nightclub, dude!
Parti harikaydı ahbap.
- That party was great, Dude.
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You have to be careful.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
Asla sürekli bir işim olmadı.
- I've never had a steady job.
Nüfusta sürekli bir artış vardı.
- There was a steady increase in population.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
... So you want to be very careful to have enough people that are ...
... all over the place please be careful for all over the place ...