Bu gerçekten korkunç.
- This is really terrible.
Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
- Ken seems to have a terrible cold.
Çok kötü bir ikilemdeyim.
- I am in a terrible dilemma.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
- I think something terrible has happened to Tom.
Tom müthiş bir keşif yaptı.
- Tom made a terrible discovery.
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Oda tamamen darmadağınıktı.
- The room was all messed up.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.
Yazma konusunda çok iyisin. Ben kötüyüm.
- You're so good at writing. I'm terrible.