aufbruch

listen to the pronunciation of aufbruch
German - Turkish
English - Turkish

Definition of aufbruch in English Turkish dictionary

departure
kalkış

Kalkışımızı yağmur nedeniyle erteledik. - We put off our departure because of the rain.

Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi. - The heavy rain made them put off their departure.

departure
kıpırdatma
departure
(Havacılık) havalanma
departure
kımıldatma
decampment
firar etme
departure
gidiş

Tom gidişini ertelemeye karar verdi. - Tom has decided to put off his departure.

Tom gidişini ertelemeye karar verdi. - Tom decided to postpone his departure.

departure
hareket

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın. - In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.

decampment
{i} kampı dağıtma
decampment
{i} sıvışma
decampment
{i} ayrılma
departure
{i} gidiş, ayrılış, terk
departure
{i} sapma, ayrılma
departure
kalkış yenilik
departure
{i} vazgeçme
departure
(isim) ayrılış, kalkış, ayrılma, gidiş, yola çıkma; geri çekilme; sapma; yenilik, başlangıç; ölüm
departure
{i} ölüm
departure
bir geminin yola çıkmadan evvelki boylam ve enlem derecesi
departure
{i} yenilik