Turkish - English
Definition of havalanma in Turkish English dictionary
- aeration
- lift-off
- ventilation
- (roket) blastoff
- being aired; takeoff, lift-off
- take off
- (Havacılık) departure
- being aired
- takeoff
- liftoff
- havalanmak
- {f} take off
We've got to take off.
-Havalanmak zorundayız.
The plane was about to take off when I heard a strange sound.
-Garip bir ses duyduğumda uçak havalanmak üzereydi.
- havalanmak
- {f} lift
- havalanmak
- {f} rise
- acele havalanma
- scramble
- havalanmak
- blast off
- havalanmak
- lift off
- dikine havalanma
- vertical take off
- havalanmak
- to be aired, be ventilated
- havalanmak
- to become restless
- havalanmak
- (for a bird) to take wing, fly away
- havalanmak
- (for an aircraft) to take off, become airborne; (for a kite) to catch the wind
- havalanmak
- (roket) blast off
- havalanmak
- to become frivolous and irresponsible
- havalanmak
- to be aired, to be ventilated; (uçak) to take off, to lift off
- havalanmak
- fly
- kendi kendine havalanma
- self aeration
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of havalanma in Turkish Turkish dictionary
- Havalanmak işi
- havalanmak
- Hava akımıyla yer değiştirmek
- havalanmak
- Yerden ayrılıp göğe uçmak: "Kuş biraz havalanıp başka bir kayaya kadar güçlükle, zorlukla uçtu."- S. F. Abasıyanık
- havalanmak
- Yerinde oturamaz duruma gelmek
- havalanmak
- Bir şey hava akımıyla yer değiştirmek
- havalanmak
- Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak
- havalanmak
- Temiz hava alması sağlanmak, havası değiştirilmek
- havalanmak
- Yerden ayrılıp göğe uçmak
Related Terms
havalanma
Hyphenation
ha·va·lan·maPronunciation
Resimler
History
Favorites