O, ona ilk önce inanmadı.
- He didn't believe it at first.
O, ilk önce atı beğenmedi.
- She didn't like the horse at first.
İlk olarak, onlar ona inanmadılar.
- At first, they didn't believe him.
İlk olarak, Tom Fransızcanın zor olduğunu düşündü ama onun kolay olduğunu düşünüyor.
- At first, Tom thought French was difficult, but now he thinks it's easy.
Önceleri iş, Tom'a iyi göründü fakat daha sonra iş yorucu oldu.
- At first the job looked good to Tom, but later it became tiresome.
O, ilk önce atı beğenmedi.
- She didn't like the horse at first.
İlk zamanlar şüpheciydim.
- I was skeptical at first.
Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu.
- Tom didn't believe Mary at first.
Başlangıçta hatalarım hakkında endişeliydim.
- I was worried about my mistakes at first.
Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım.
- At first, I thought he was your brother.
... and applications. Think of it as a beginning of the next Wave of Android. ...
... The first galaxies are beginning to form, ...