Definition of an instrumentality needed for an undertaking or to perform a service in English Turkish dictionary
- equipment
- (isim) ekipman, donanım, teçhizat, araç gereç, gereç, doğuştan olan özellikler
- equipment
- araç-gereç
- equipment
- (Ticaret) araç
- equipment
- {i} donanım
Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.
-If you use this modern equipment, it will save a lot of manpower.
Bizim donanımımız var.
-We have the equipment.
- equipment
- (Otomotiv) aletler
Bu dükkân ev aletleri satar.
-This store carries household equipment.
Ahır, çiftlik ekipmanları ve aletleri ile dolu.
-The barn is full of farm equipment and tools.
- equipment
- pusat
- equipment
- teçhizat
Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
-Keep away from the electrical equipment.
- equipment
- donatı
- equipment
- gereç
- equipment
- donatma
- equipment
- {i} ekipman
15 Mart'a kadar laboratuvar ekipmanını teslim edebileceğimden eminim.
-I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
-Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- equipment
- Araç gereç
- equipment
- (Mühendislik) aygıt, aparat, ekipman
- equipment
- (Nükleer Bilimler) ekipman,donanım,donatım,aygıt
- equipment
- {i} donatım
- equipment
- (Mukavele) donanım, teçhizat, ekipman, malzeme
- equipment
- (Tekstil) apparat ( cihaz ), donatım, gereçler
Related Terms
Definition of an instrumentality needed for an undertaking or to perform a service in English English dictionary
- equipment