Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an event that might have been arranged although it was really accidental

listen to the pronunciation of an event that might have been arranged although it was really accidental
English - Turkish

Definition of an event that might have been arranged although it was really accidental in English Turkish dictionary

coincidence
{i} rastlantı

Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı! - When written as a numerical date, March 14, 2015 is 3/14/15, corresponding to the first five digits of pi (3.1415) - a once-in-a-century coincidence!

O beklenmedik bir rastlantı. - That is an improbable coincidence.

coincidence
tesadüf

Gerçekten bir tesadüf olup olmadığını merak ediyorum. - I wonder if it really was a coincidence.

Mary ve benim aynı trende olmamız, tamamen bir tesadüftü. - It was sheer coincidence that Mary and I were on the same train.

coincidence
(Felsefe) örtüşme
coincidence
çakışım
coincidence
rast

Bunun bir rastlantı olduğunu düşündüm. - I thought it was a coincidence.

Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı! - When written as a numerical date, March 14, 2015 is 3/14/15, corresponding to the first five digits of pi (3.1415) - a once-in-a-century coincidence!

coincidence
(Denizbilim) rastlantısal eşzamanlılık
coincidence
(Edebiyat) esindeşlik
coincidence
(Edebiyat) tevarüt
coincidence
(Biyokimya) eşzamanlılık
coincidence
aynı zamanda olma
coincidence
raslantı

Hayat sadece bir raslantı dizisidir. - Life is just a series of coincidences.

coincidence
uygunluk
coincidence
çakışma
coincidence
{i} çatışma
coincidence
uyuşma/tesadüf
coincidence
çakışma,rastlantı
coincidence
(isim) denk gelme, tesadüf, rastlantı; çatışma
coincidence
(Nükleer Bilimler) çakışma,aynı anda olma, raslaşma
English - English
coincidence
happenstance
an event that might have been arranged although it was really accidental

    Hyphenation

    an e·vent that might have been ar·ranged al·though it was re·al·ly ac·ci·den·tal

    Turkish pronunciation

    ın ivent dhıt mayt häv bın ıreyncd ôldhō ît wız rili äksıdentıl

    Pronunciation

    /ən ēˈvent ᴛʜət ˈmīt ˈhav bən ərˈānʤd ˌôlˈᴛʜō ət wəz ˈrēlē ˌaksəˈdentəl/ /ən iːˈvɛnt ðət ˈmaɪt ˈhæv bən ɜrˈeɪnʤd ˌɔːlˈðoʊ ɪt wəz ˈriːliː ˌæksəˈdɛntəl/
Favorites