an engine with or without cars

listen to the pronunciation of an engine with or without cars
English - Turkish

Definition of an engine with or without cars in English Turkish dictionary

train
{f} eğitmek

Köpekleri eğitmek kolay değil. - It is not easy to train dogs.

Dan Linda'yı eğitmek bile istememişti. - Dan didn't even want to train Linda.

train
tren

En yakın tren istasyonu nerede? - Where is the closest train station?

En yakın tren istasyonu nerede? - Where's the nearest train station?

train
{f} alıştırma yapmak
train
antreman yapmak
train
çalıştırmak

Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil. - No special training is needed to operate this machine.

train
idman yapmak
train
yetişmek

Trene yetişmek için yeterli zamanımız var. - We have enough time to catch the train.

Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.

train
yetiştirmek
train
olaylar/düşünceler zinciri
train
eğit(mek)
train
{i} yildiz
train
{i} kervan

Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu. - A long train of camels was moving to the west.

train
{i} katar; kafile
train
{f} eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek
train
{f} nişan almak
train
dalları kazık veya
train
hayvanı tuzağa çekmek için sıralanmış yem
train
{i} katar
English - English
train
an engine with or without cars

    Hyphenation

    an en·gine with or with·out cars

    Turkish pronunciation

    ın encın wîdh ır wîdhaut kärz

    Pronunciation

    /ən ˈenʤən wəᴛʜ ər wəᴛʜˈout ˈkärz/ /ən ˈɛnʤən wɪð ɜr wɪðˈaʊt ˈkɑːrz/
Favorites