Bu şaşılacak derecede basit.
- It's amazingly simple.
Şaşırtıcı bir şekilde toleranslıydın.
- You've been amazingly tolerant.
Sizin şefkatiniz beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
- Your compassion never ceases to amaze me.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
Onun akıllılığı sık sık beni şaşırtır.
- Her cleverness often amazes me.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
O şaşkınlık içinde baktı.
- She looked in amazement.
Tom şaşkınlık içinde izledi.
- Tom watched in amazement.
The car has amazingly low fuel consumption.
That violin solo was played amazingly.
Amazingly, no one was injured in the crash.
Shattuck looked at him in amaze.
He was amazed when he found that the girl was a robot.
amazeth many men that are to speak or show themselves in public assemblies, or before some great personages .
... And it's actually amazingly bad in conventional education. ...